15-21 Mayıs Gençlik Haftasında Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurumu koordinasyonunda yurt genelinde üniversitelerde sağlık müdürlükleri ve rektörlükler işbirliğiyle, ruh sağlığı çalışanları tarafından “Gençlik ve Sosyal Medya” söyleşi etkinliği “Ne Kadar Gerçek Ne Kadar Sanal” sloganıyla gençlerle buluşacak. Söz konusu söyleşi etkinliğinde gençlerin sosyal medyayı işlevsel kullanımının desteklenmesi ve sanal mecraların ruh sağlığı üzerine etkisi tartışılacak. Etkinlikte ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığınca Üniversitelerdeki gönüllülük faaliyetlerinden olan Genç Ofisler işbirliğiyle gençler de aktif rol alacak.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı YouTube kanalında (ASHB Çocuk) Çocuk Dostu Söyleşilerde aileler ile buluşulacak. Tüm sosyal hizmet merkezilerinde ailelere yönelik grup çalışması gençlik ve sosyal medya konusu ele alınacak.
Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda tüm okullarda öğretmenler ve öğrenciler ile sosyal medyada siber zorbalıkla mücadele konusu tartışılacak.
2019/2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi kapsamında Davranışsal Bağımlılıkla Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2019 yılından beri Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda paydaş kurum ve kuruluşlar iş birliğinde yürütülüyor.
“2019-2023 Davranışsal Bağımlılıklar İle Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı” çalışmaları kapsamında çocuklar ve gençler başta olmak üzere tüm toplumun, teknolojinin bilinçli, güvenli ve etkin kullanımına teşvik edilmesi, aşırı ve zararlı teknoloji kullanımının önlenmesi, bu konuda psikolojik danışmanlık hizmetlerine erişimin sağlanması, ayrıca sunulan hizmetlerin toplum tarafından bilinirliğinin artırılması amaçlanıyor.
Dünyanın her yerinde uzakları yakınlaştıran sosyal medya platformları sayesinde akademisyenleri, yazarları, çeşitli meslek mensuplarını, kurumları ve iş dünyasını yakından takip etme fırsatı yakalıyoruz. Ayrıca günümüzde sosyal medya, halkla ilişkiler, pazarlama, alışveriş, reklamcılık, habercilik, kampanya gibi birçok faaliyetin çeşitli alanlarında işlevsel konumda yer alıyor. TÜİK (2021) verilerine göre 16-24 yaş arasında sosyal medya kullanım alışkanlığı kadınlarda %76; erkeklerde %86,6 olmak üzere toplam ortalama %81.5 olarak bildirilmiştir.
– Peki sosyal medyayı tüketim odaklı nasıl kullanıyoruz?
Sosyal medyanın bu olumlu işlevlerinin yerini sadece boş zaman geçirme, arkadaşlarla mesajlaşma ve eğlence amaçları aldığında kişisel, ruhsal ve toplumsal sorunları tetikleyen sosyal medya bağımlığına da neden olabilir.
– Sosyal medya platformlarında ne gibi risklerle karşılaşıyoruz?
Kişisel mahremiyetin tehlikeye girmesi, güvenilir doğru bilgiye ulaşmanın zorluğu, manipülatif/yalan haberlerin hızlı biçimde yayılmasının yanında, sosyal medya bağımlılığı riski ile toplumsal hayattan kopuş ve yaşamsal sorunları karşımıza çıkabiliyor.
Aşırı tüketim odaklı sosyal medya kullanımı sosyal beceri eksikliğine de neden olabilir. Teknoloji ve internet aracılığı ile diğerleriyle iletişime geçen birey yüz yüze iletişimde zorluk yaşayabilmektedir. Sürekli ekrana maruz kalmak dikkat dağınıklığına, fiziksel yorgunluğa neden olabilir.
Bu noktada, sosyal medyanın sağlıklı kullanımı ve sanal mecralarda aşırı vakit geçirmenin doğurabileceği riskler konusunda özellikle gençlerin farkındalıkları sağlanmalıdır.
– Sosyal medyadan üretim odaklı daha çok nasıl faydalanabiliriz?
Sosyal medyayı daha verimli kullanabilmek için yapılması gereken ilk şey hedef belirlemek olmalı. Sosyal medyayı verimli kullanarak ne elde etmek istediğimize karar vermeliyiz.
Ticaretle uğraşmak mı, profesyonel bir görünüş kazanmak mı? Ya da mesleğimiz kariyerimiz hobilerimiz doğrultusunda üretim odaklı kullanımı nasıl daha fazla destekleyebiliriz? Hedef belirlendikten sonra hangi alanda içerik üretilmek isteniyorsa o alana yönelik hedef kitlesi belirlenebilir. Sosyal medya kullanımı ile uzmanlığınıza yönelik deneyimlerinizi paylaşmak istiyor olabilirsiniz. Daha fazla kişiye ulaşmak için uzmanlığınızla ilgili ücretsiz bilgilendirme yayınları yapabilirsiniz. Tabii yasal yükümlülükleri öğrenerek ve uygulayarak, profesyonel bakış açısıyla sosyal medya hesaplarının yönetilmesi için araştırmalar yapılmalıdır.
– Sosyal medya ne kadar gerçek ne kadar sanal?
Sosyal medyaya dâhil olmak, bu ortamlarda paylaşımlar yapmak sıradan bir süreç, günlük yaşamın bir parçası konumunda gibi görülebilir.
Sosyal medyada her paylaşım gerçeği yansıtıyor mu? Neden hep en iyi durumlar sosyal medyada paylaşılır? En mutlu, en başarılı anlar, en güzel yerler…
Çünkü sosyal medyada paylaşılan kişisel içerikler çoğunlukla kişilerin en mutlu oldukları anlara yöneliktir. Sürekli mutlu yüzlerle karşılaşan bireyler kendi yaşamlarını sorgulayarak sürekli mutlu olmamalarının üzüntüsünü yaşamaktadır.
– Mutlu, mükemmel ve başarılı hayatları izlerken ne kadar değerli, mutlu ve başarılı hissediyoruz?
Gençler, akranlarının çevrimiçi hayatlarına bakarak kendi benlik ve hayatlarını olumsuz değerlendirebiliyor. Önemli bir olumsuz etki de gençlerin birbirleriyle sosyal medya performansını kıyaslıyor olması. Gençler paylaştıkları içeriklere gelen beğeni ve yorumlarla kendilerini değerli ya da değersiz olarak nitelendirebiliyor. Beğeni, yorum, takipçi sayısı ve paylaşım sıklığı gençler için önemli oluyor. Tanımadıkları akranlarının sosyal medyada sürekli mutlu olduğunu gören gençler kendi hayatlarını renksiz bulabilirken bu durum düşük yaşam doyumuna neden olabiliyor.
Sürekli bakımlı, şık giyimli, fit görünüme sahip akranlarını gören bireyler kendi görünüş ve tarzlarını sorgulayabiliyor. Kullanılan filtre programları kişilerin kendilerini olduğundan farklı göstermelerine ve kişinin fiziksel görünümünden memnun olmamaya yol açabiliyor. Sosyal medyanın özgüven zedeleyici, olumsuz beden algısını tetikleyici rolü de olabiliyor.
– Olumsuz duygulardan ve olaylardan uzaklaşmak için bu mecraları kullanıyor muyuz?
Kişisel sorunlardan ve sorumluluklardan uzaklaşmak, kaygı ve mutsuzluk gibi duyguları azaltmak, eğlence, boş vakti değerlendirmek amaçlarıyla sosyal medya kullanımı bağımlılığa neden olabilir. Bu nedenlerle sosyal ağlarla aşırı uğraş sosyal medya bağımlılığını besleyen bir unsur olarak karşımıza çıkabilir.
Sosyal medya bağımlılığı gelişmiş ise; planlanandan daha fazla zaman harcanabilir ve sosyal medya kullanımı konusunda normalden daha fazla aciliyet hissedilebilir. Yine bağımlılık düzeyine ulaşmış aşırı sosyal medya kullanımı; aile üyeleri, yakın çevre, arkadaşlardan uzaklaşmaya ve sosyal aktiveleri, hobileri ve sorumlulukları umursamama gibi olumsuz durumlara yol açabilir.
– Sosyal medya bağımlılığından nasıl korunabiliriz?
Davranışsal Bağımlılıkları önlemede bireysel ve toplumsal farkındalığın artırılması, çocukların ve gençlerin psikososyal becerilerinin güçlendirilmesi açısından kurumlar arası iş birliği ile yürütülen çalışmalar önem arz etmektedir.
Yaşadığı bölgeden 450 kilometre uzakta bulundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.